Bitmez benim yol
anılarım...
Yine bir gün
Yılbaşı tatili için bir yerlere gideceğim. İşten çıktım, eve gidip eşyalarımı
alacağım ve uçağa yetişeceğim. Bindiğim taksi’nin şöförü trafik tıkalı diye bir sürü bypass yol
denedi, başaramadı ve trafiğin tam kalbine çıktı tekrar. Normal yolundan gitse
çoktan gideceğim yere götürecekken iyice geç bıraktı beni. Elimden olmayarak
söylendim tabii. Taksi şöförü arkasına döndü ve “ Oooo abla sen de hiç mutlu
olmuyorsun ne bu stres ben iyilik olsun diye kestirmeden gideyim” tarzında cümlelerle söylenmeye başladı. Sinirliyim
ya ben de “Ben size şöför Bey diyorum
siz bana abla diyorsunuz hem nerden ablanız oluyorum ben sizin” dedim. Demez
olaydım. Adam “sen zaten benim ablam olamazsın. Benim ablam gecenin bir saati
sokakta yalnız olacak, yetmeyecek bir taksiye binecek yalnız başına, o da
yetmeyecek taksi şöförü ile çene yarıştıracak öyle mi? Vuruum ben o ablayı be vururum namus katili
olurum” demez mi?. Korkmadım desem yalan olur ama içime de sindiremedim. “Bana hakaret
ediyorsunuz ama diyebildim” sadece neyse ki inecegim yere kadar bir daha
konuşmadık. Yoksa ablası olmadığıma bakmayıp beni de vuracaktı. Onun küçük dünyasında
gece yalnız sokakta olan, taksiye binen bir erkekle konuşan bir kadın iyi yolda
degildi. Bu olay olalı 12 seneden fazla oldu. Bugün ülkemin gittiği yere
bakarsak yakında taksi şöförü gibi düşünenlerin egemen olduğu bir ülke haline
geleceğiz.
Bir başka anım.....
Canım kankam ve
sevgili arkadaşımız Füsunumuz ile Etiler Günaydına gidiyoruz. İçki içeriz dedik
almadık arabayı. Takside ben ön koltukta Dilara ile Füsun arkada oturuyorlar.
Benim canım bazı konularda sıkkın. Bir anlamda bu yemek birazda bana moral yemeği.
Dilara ile Füsün zorla razi etmişler beni bu yemek için. Kendi aramızda
konuşuyoruz havadan sudan. Ben üşüdüm keşke şal alsaydım dedim. Dilara da “orada vardır, verirler nasılsa” dedi.
Bindiğimizden beri bizimle konuşma manevraları yapan şöför amca lafa karışarak “o
şalların temizliğinden nasıl emin oluyorsunuz bir sürü kişiye aynı şalı
veriyorlar” demez mi? Zaten burnumdan soluyorum aniden döndüm ve “aslında bu
taksi koltuğuna oturmak gibi birşey” dedim Taksici bir an şaşırdı ve “ama o
koltuklar yıkanıyor” diye cevap verdi. Uzatmadım artık kendi anlasın diye. Arkada Dilara ile Füsun
koptular tabi. Neyse asık suratım düzelerek indim taksiden.
Seviyorum yurdum
insanlarını……
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder