6 Nisan 2014 Pazar

FIRTINALI HAVALARIMDA SIĞINDIĞIM LİMANLARIM....DOSTLARIM...


Gecen cuma akşamı geç bir saatte iş yerinden çıktım. Yorgun, cuma akşamı yalnız olmaktan mutsuz, ama biri ile bir yerlere gidecek enerjiden de yoksun bir şekilde otopark görevlisinin arabamı getirmesini bekliyordum ki telefonum çaldı. Kankam Mersine annesine gitmişti oradan aradı. Olağan günlük konuşmamızı yaptık. Amerika'dan kankamın yegenleri Pelin ve Emir için küçük birer hediye almıştım. Bana teşekkür etmek istiyorlarmış. Pelin 5 yaşında henüz. Emir ise 7 yaşında. Dünya tatlısı ikisi  de. Bıcır bıcır konuştular, teşekkür ettiler. Çocukların sesi bana hep iyi gelmiştir. Neyse dudaklarımda hafif bir gülümseme mutlu bir şekilde kapattım telefonu. Arabama bindim . Aradan bir yarım saat geçti tekrar çaldı telefonum. Aaa kankam gene arıyor "Birşey söylemeyi unuttu herhalde'' diye düşündüm. Her zamanki gibi " Yes şeker " diye açtım telefonumu baktım Pelin.." Bana aldığın terlikleri burada herkes çok beğendi , ben de "üzülmeyin Vildan teyzem size de alır" dedim, "anneanneme, teyzeme , anneme de alırmısın" diye soruyor. Allahım ya nasıl güzel bicir bicir konuşuyor. Sonra kankam aldı telefonu tam konuşurken bak sana kimi vereceğim dedi. Telefonda " Neccektin be Hazal neccektin, eeee napacan sende mecbur'' diye Vasfiye Teyze kelimeleri ile baslayan cumleler kuran Pelin'in babası...Allahım nasıl bir güldüm, nasıl  bir güldüm. Gözlerimden yaş geldi. O yarım saat önceki gamlı baykuş halimden eser kalmadı. Icim mutlulukla doldu.

Telefonu kapatırken aklımda iki şey vardı.

1- Dünyanın en kolay şeyi çocukları mutlu etmek. Keşke tüm çocukları mutlu edebilsem.

2- Dostları olmalı insanin fırtınalı havalarda sığınabileceği limanlar gibi...Bu dizeler hangi şiire ve saire  ait bilmiyorum. Sahibinden de özür diliyorum. (İnternetten aradım ama kime ait bulamadım).  Ama hissettiklerimi o kadar tıpatıp anlatan, tercüman olan  bir dize ki bu. 

İşte benim de böyle dostlarım  var. Fırtınalı havalarımda sığındığım limanlarım....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder