31 Mayıs 2014 Cumartesi

BİR ÖNERİ.....BİR ALBÜM.....İÇİNDE 2 CD. ARYALAR VE ÖYLESİNE BİR HİKAYE

Herkes gibi bende müzik dinlemeye bayılırım. O anki  ruh halime bağlı olarak  müziğin her türünü dinleyebilirim. Bir Arabesk dinlemezdim. Tarkan, Orhan Gencebay'ın unutulmaz şarkısı "Hatasiz Kul Olmaz"ı söyleyeli beri Arabesk de dinler oldum. Dedim ya ruh halim hangi türe uygunsa onu dinlerim.

Ama bu aralar yeni keşfettiğim ve vazgeçemediğim bir albüm var.  

"Arta Kalan Zamanda II-Tek Kisilik Tarikat-HİCRET "...

Ertuörul Özkök ün  30 yıldır dinlediği aryaları topladığı albüm 2 CD den oluşuyor. İlk CD de 12 eser var.2.CD de ise Özkök'ün yazdığı metinleri Selçuk Yöntem seslendirmis ki dinleyeni bambaşka bir dünyaya götürüyor. Bu aralar o kadar cok dinliyorum ki....Biraz melankoliye sürüklüyor insanı ama öyle bir alıp götürüyor ki başka başka zamanlara.....

Aslinda ben bu CD serisinin ilkini arıyorum." Arta Kalan Zamanda " Dinlemiştim bir zamanlar. O zaman bu zaman hala o CD yi arıyorum ve bulamıyorum. Acaba diyorum Ertuğrul Özkök"e mail mi yollasam yeniden piyasaya çıkarın ya da ne bileyim sizde varsa bana yollayın diye...

Şöyle bir sahne canlandırın gözünüzde...Bir kadın 40 li yaşlarında, bir erkek 50 sine henüz basmış...Cok zarif , cok entellektüel, karizmatik....Kadını evinde ağırlamaktan onur duyduğunu söylüyor. Günlerden cumartesi .Kadın elinde uzun zamandır aradığı Leonard Cohen'in Londra konseri CD si...Erkek kadını kapıda karşılıyor. Yanaklarından öperken her zaman ki gibi içine çekiyor kokusunu..."Evime hoşgeldin" diyor...Salonda kadının çok sevdiği kokulu mumlar yanıyor. Erkek CD yi evin bir köşesinde duran CD çalara koyuyor. Salonun her tarafinda birden Leonard Cohen'in " Dance me to the end of love" şarkısı çınlamaya başlıyor...Erkek " harika bir viskim var yemekten önce bir kadeh denemelisin " diyor. O mutfakta içkileri hazırlarken kadın salondaki deri kanepeye oturuyor ve içinden " zaman dursa ve bu huzur hiç bitmese" diye düşünüyor. Gözlerini kapatıyor. O anda o salonda gerceği hatırlatan tek şey kedinin mırıltıları. Kıskanıyor sahibini kadından her dişi gibi. Sonra ki cumartesilerde Leonard Cohen bir rituel haline geliyor. Kadın kapıyı çaldığında odada çınlamaya başlıyor. Erkek nasıl ayarlıyorsa zamanı...Kadın kapıdan içeri girerken hep aynı sarkı çalıyor. "Dans et benimle aşkın sonuna kadar"....Bir rituelleri daha var. "Erkek bak sana ne dinleteceğim dediği günden beri rituel haline gelmiş...Yemekten sonra ellerinde içkileri yanyana deri   kanepede oturuken odada "Arta kalan Zamanda" albüm'ünün aryaları çınlıyor. Kenan Işık'ın sesi eşlik ediyor onlara...Bazen kadının gözleri nemleniyor. Erkek "Aaa ağla diye dinletmiyorum sana üzme beni " diyor.. Sonra uzun uzun gözlerinin içine bakıyor kadının. "Güzellik"" diyor "ne güzel gözlerin var senin. Kaşların ne kadar uzun". Sonra sabahlara kadar herşeyden konuşuyorlar...Kadın erkeğin omuzunda odada çınlayan o hüzünlü melodramik ses. Sonra erkek castratoların  hüzünlü hikayesini anlatıyor kadına...Hüzünlü kırık bir öykü. 15.-16. yüzyılda eski roman katolik  klisesindeki bir uygulamaya göre  fakir erkek çocuklar toplanıyorlar ve iyi bir müzik eğitimi verildikten sonra ergenlik çağına geldiklerinde sesleri biyolijik değişime uğramasın diye hadım ( castrato İtalyanca hadım edilmiş anlamına geliyor) ediliyor. Sesleri ince olsun diye hadım edilmiş genç erkek cocukların öyküsü .İçi titriyor insanın...

Güzel ama hüzünlü bir hikaye bu ve öylesine kalemimden dökülüverdi işte bir CD den yola çıkarak. Hep öyle değil mi zaten? Hayat dediğimiz bu macera yolculukta hep bir şeylerden yola çıkıp, farklı yerlere varmıyormuyuz ya da dokunmuyormuyuz bir şekilde birbirimizin hayatına domino etkisiyle.

Özetle ben hala arıyorum  "Arta Kalan Zamanda " CD'sini. 

Bulan haber versin lütfen..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder